Omurgamız Çatırdarken!

Bu porselen heykel Johnson Tsang'in işi. Lucid Dream Series II-8. Bana hep atölyeler boyunca yaşadıklarımı(zı) hatırlatıyor. Atölyeler bizi büyütüyor. Biraz büyüme ağrısına benzemesi bundan galiba. Her buluştuğumuzda tuhaf bir çarpışma yaşıyoruz; birbirimizle, kendimizle, bildiklerimizle... Anlamak ve öğrenmek için mecbur olduğumuz "tekrar" ilkesinin önce nasıl bezdirici olduğunu, sonra tekrar ısrarının nasıl verimli bir öğrenmeye, dahası yaratmaya dönüştüğünü. Yeni bakış açılarının nasıl omurgamızı çatırdattığını bir de. "Tersine Mühendislik: Yazmak için Okumak" atölyelerinde hep birlikte kurmacalara bambaşka bir bakış açısıyla eğilmeyi öğrendik. Yeni gelen bilgi, eskileri büsbütün ıskartaya çıkarmadıysa da, yerlerinden ederek, yeniden konumlanmalarını sağladı. Bu arada önce derin bir huzursuzluk hissettik. Ama garip bir biçimde ancak ve sadece bu yolla, insanlık tarihi boyunca bize eşlik etmiş kurmacalara neden muhtaç olduğumuzu anlayabildik. Artık kurmaca üretmenin de, kurmacaları okuyup izlemenin de bir boş zaman etkinliği falan olmadığını; bizi kuran insanlık deneyiminin en billurlaşmış, en yoğun ifadesi olduklarını ta kalbimizde biliyoruz.
Not: Web sitesindeki yorumlar, mutlaka sosyal ağ internet portalının görüşlerini değil, yazarlarının görüşlerini yansıtmaktadır. Hakaret, küfür ve kaba ifadelerden kaçınılması talep edilir. Yorumlar filtreleme sisteminden geçip onaylanır ayrıca bildirim açıklamaları olmadan yorumları silme hakkımızı saklı tutarız.
0 Yorum